Uzaktan eğitim uzunca bir zamandır dünya literatüründe yer alan ve farklı eğitim kademelerinde yer verilen bir stratejidir. Özellikle yetişkin eğitimi ve yüksek öğretimde çağın bir gereği olarak başvurulan bu stratejinin, Covid salgınıyla birlikte tüm eğitim kademelerinde yer bulması tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir kriz çözümü olarak değerlendirilmektedir. Bu araştırma Kore, Estonya, Kanada ve Birleşik Krallık gibi eğitim sistemleriyle dünya sıralamasında öne çıkan ülkelerin uzaktan eğitim sistemlerinin incelenmesi ve ülkemizde var olan uzaktan eğitim uygulamalarının açığa çıkarılması amacıyla gerçekleştirilmiştir.

İnsan kaynakları yönetimi, örgütsel hedeflere ulaşmak için bireylerin etkin yönetimini içerir. Bu nedenle, bir organizasyonun genel etkinliği ile ilgilenen yöneticilerin, insan kaynakları yönetiminin temel rolünü dikkate alması gerektiği varsayılabilir. Bu rollerden biri, çalışanlar arasında etik davranışları bütünleştirmek ve teşvik etmektir. Birçok anlamı olsa da; etik davranışlar, ahlaki değerler ve kişisel deneyimlerle doğrudan ilişkilidir. Bu çalışmanın temel amacı, insan kaynakları yönetimi ve iş etiği terimlerini literatürdeki güncel bilgiler ışığında incelemektir. Çalışma literatür taraması/derleme olarak tasarlanmıştır; güncel literatürden elde edilen veriler gözden geçirilerek raporlanmıştır.

Bu araştırmanın amacı, halk eğitimi merkezlerinde düzenlenen kurslara katılan kursiyerlerin katılım sebeplerini ve memnuniyet durumlarını incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2021-2022 eğitim öğretim yılı birinci döneminde Van ilindeki halk eğitimi merkezlerindeki kurslara katılan 268 kursiyer oluşturmaktadır. Araştırmada genel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma verileri “Kurslara Katılma Sebepleri Anketi”, “Kursiyer Memnuniyet Anketi” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin analizinde tanımlayıcı analizler ve Ki-Kare Testi kullanılmıştır. Analizler sonucunda kursiyerlerin genellikle asıl işlerinin yanında ek gelir sağlayacak ikinci bir iş için gerekli bilgi ve beceriyi edinme, çevreden daha çok takdir görme ve kurs faaliyetlerini merak etme sebeplerinden dolayı kursları tercih ettikleri tespit edilmiştir. Kursiyerler halk eğitimi merkezleri tarafından açılan sosyal ve kültürel faaliyetlerin yeterli düzeyde olmasından genel olarak memnun olduklarını belirtmişlerdir. Kursiyerlerin büyük bir kısmı kursta anlatılan konuların kolay anlaşılmamasından rahatsızlık duymuşlarıdır. Araştırma sonunda ayrıca kursiyerlerin cinsiyet, yaş, medeni durum, meslek ve aylık gelir değişkenlerine göre kursa katılım sebepleri ve memnuniyet durumlarına ilişkin bulgulara yer verilmiştir.

Son yıllarda sosyobilimsel konuların öneminin vurgulanmasıyla birlikte Türkiye’de bu konular üzerine yapılan araştırmalarda artış olduğu söylenebilir. Bu çalışmanın amacı Türkiye’de sosyobilimsel konulara yönelik 2013- 2021 yılları arasında yayınlanmış Türkçe makaleleri değerlendirmektedir. Yapılan bu değerlendirme doğrultusunda sosyobilimsel konular hakkında yapılan çalışmaların belirli özellikleri bakımından bütüncül bir bakış açısının sunulması hedeflenmiştir. İlgili makalelerin incelenmesi doküman analizi yöntemi ile gerçekleştirilmiş ve belirlenen ölçütlere göre tespit edilmiş toplam 65 makale; “araştırmanın yılı, yayınlandığı dergi, araştırmanın amacı, araştırma yöntemi, araştırmanın deseni, araştırmanın örneklemi, örneklem büyüklüğü ve veri toplama araçları” açısından ele alınarak bir doküman analizi yapılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre; en çok çalışmanın 2020 yılında ve en az çalışmanın ise 2013 ve 2015 yıllarında yapıldığı belirlenmiştir. Genel olarak bakıldığında ise sosyobilimsel konulara yönelik tutum, argümantasyon becerisi, görüş ve eğilim belirlenmesi amaçlanmıştır. İzlenen araştırma yöntemi olarak en çok nicel araştırma ve en az karma yöntemli araştırmanın yapıldığı saptanmıştır. Çalışmaların örneklem gruplarına bakıldığında en fazla öğretmen adayları ve ortaokul öğrencileri ile çalışılmıştır. Veri toplama araçlarından en çok ölçek, görüşme formu ve anket en az ise betimsel analiz formu, kelime ilişkilendirme testi, problem çözme ve değer envanteri kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçların ileride yapılacak sosyobilimsel konulara yönelik araştırmalara kaynak olacağı ve bu doğrultuda önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.

Social and emotional learning (SEL) is an essential component of education and personal development. SEL Programs, the positive effects of which have been proven in many ways by scientific research. This article examines the contents of the Food and Beverages Department Vocational English book used in vocational schools for 10th-grade students. The focus is on the presence of social-emotional learning (SEL) content and the book's strengths and limitations in addressing SEL competencies within the context of the food and beverage industry. A content analysis reveals that while the book includes some SEL content, there are notable gaps in the coverage of SEL competencies. It adequately addresses self-awareness and self-management, but provides limited attention to social awareness, relationship skills, and responsible decision-making. The book offers opportunities for active listening through listening activities and incorporates visual aids with pictures of real people. However, it lacks speaking activities, project work, and research opportunities. The findings highlight the need for a more comprehensive and integrated approach to SEL in the book, which can better prepare students for success in the food and beverage industry by strengthening their social and emotional skills.